2 Kasım 2011 Çarşamba

başlıksız....

Şu sıralar çok iyi hissetmiyorum kendimi...Mezun olup evde oturmak sanırım zorluyor biraz ve süre gelen diğer hayatsal faaliyetlerin aksaması da kötü etkiliyor beni...ama kendimi iyi hissetmemi sağlayacak birşeyler bulmaya ve hayata tutunmaya çalışıyorum.Mesela şu sıralar bana terapi gibi gelen şey müzik...Özellikle alternatif sesler ve eski şarkılar...
Yasmin Levy bunlardan biri ve sanırım duygusal bir bağ kurduğum için en önemlisi...O yüzden ondan bahsetmeyi kaydadeğer buluyorum...Yasminle tanışmam yakın arkadaşlarımdan biri olan Rukiye sayesinde oldu..Yasmin'in sesi bana beni anlatıyor sanki.O kadar hissederek, o kadar içten bir şekilde söylüyor ki daha öncede söylediğim gibi onunla aramda bağ oluşturdum resmen.Bir kaç röportajını ve biyografisini okudum.Kurduğum bağın anlamsız olmadığını gördüm çünkü o da benim gibi hayatı mantığıyla değil duygularıyla algılayıp, yaşayan bir insanmış.Belki de bu kadar güzel şarkı söylemesinin sebebi budur...Tahmin edilenin aksine şuan Yasmin dinlemiyorum bu yazımı yazarken :) Çoook eski bir şarkı dinliyorum, Rafet El Roman pek sevmem ama nereden geldiyse aklıma onun 'neredesin' şarkısını dinliyorum..Bu şarkı, -sözleri her ne kadar aşktan bahsetse de- bana çok daha farklı şeyler anımsatıyor...O yaz yani bu şarkının çıktığı yaz dedemi kaybetmiştik-'97 yılıydı; bu şarkı bana...ölüm acısıyla küçük yaşta tanışmamı... (ölüm acısının) kor gibi yanan ateşin zamanla kül olup,içten içe yanmaya devam edebildiğini, sevdiğin birini kaybetmenin o kekremsi acısını hatırlatıyor... Bunları hatırlamak kötü değil benim için. Nietzsche'nin çok sevdiğim bir sözü vardır: 'beni öldürmeyen şey beni güçlü kılar'diye...İşte beni güçlü kılan şeylerin ayırdına vardığım, büyüme evresine geçtiğim anların farkındalığı...Hatta duygusal olarak büyümekle kalmadım o yaz...Ortaokula başladım sonbaharda ve bu şarkı okulun ilk günü, yeni okul üniformamı giyerken ve sabah kahvaltısında eşlik etmişti bana... İşte insanın hayatında bazı dönüm noktaları vardır.Üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin onları hafızamızın bir köşesine iliştiririz ve en ince ayrıntısına kadar hatırlarız...Hoş ben de fil hafızası olduğu rivayetleri dolanıyor etrafta ama sanmıyorum ben :)

Hayatımızda hep güzel dönüm noktaları olması ümidiyle...Şimdilik Hoşça'kalalım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder