Dün gece uzun süredir görmediğim biriyle karşılaştıktan sonra anladım ki yaşadıklarım bana susmayı öğretmiş.Çünkü duygularımı ve yaşadıklarımı Ataol Behramoğlu'nun dediği gibi yoğunluğuna yaşamışım.Ha deyince söküp içimden atamayacaklarım var benim...İnsanların içlerinden birçok şeyi söküp attıklarına dair söylemleri doğruysa eğer, bunun sırrına muvaffak olmak isterim doğrusu...
Aslında hayatı doğru algılamak,bir çok şeyi yoğunluğuna yaşamaktan mı geçiryor diye soruyorum kendime.Bunun cevabını henüz bulmuş değilim ama sığ bir zihinle ortalarda dolaşmak ve duygusuz olmak,basit yaşamak benim tarzım olmadığı aşikar!
.....yaşadıklarımdan öğrendiğim birşey var,
yaşadın mı yoğunluğuna yaşayacaksın....
...
....
....
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana!